Bu gece kalpten kaleme dökülenler,hesapsız...
Aslında yayınlayacağım yazı başkaydı.
Bi'anda.. Hesapsız.. Plansız çıkıverdi bu yazı..
Kısacık ve sıcacık...
Bambaşka bir yazı olacak sanırım.
Sanırım diyorum çünkü inanın nasıl başlayacak nasıl bitecek
bilemiyorum.
Bir fotoğraf karesi sizi ne kadar eskiye götürebilir?
Ne kadar sarsabilir?
Neler yazdırabilir?
Ya da birçok fotoğraf karesi...
Bir albüm mesela...
Uzun zamandır aklınızda olan,yapmaya fırsat bulamadığınız ya
da yüksek ihtimal cesaret edemediğiniz fotoğraflı bir nostalji gecesi kaçınızın
planı?
Ben bu gece anladım ki planlı olmuyormuş bu işler.
Bir anda tek bir kare sizi alıp götürebiliyormuş.
Ve bir an da kendinizi kocaman bir albümle ve geçmişle
başbaşa bulabiliyormuşsunuz...
Bu gece tek bi'kare yazdırıyor bunları bana.
Baktığımda yüzümü güldüren,içimi ısıtan,sıcacık,naif ama
kalbimi sızlatmanın çok ötesinde acıtan bi'kare...
Belki 5 belki de 6 yaşındayım. Bilemiyorum. Ellerimi
kaldırmış,nasıl yapıldığını hala bile çözemediğim o el şıklatma hareketiyle ve
tüm masumiyetimle karşısındayım babamın.
O da çökmüş dizlerinin üzerine,boyu boyuma eş,gözleri
gözlerimde.
Ben onu o küçücük yaşımda hayran hayran izliyorum.
Nasıl gülerek,keyif alarak,etrafındakilere keyif aldırarak
oynuyor şahit oluyorum...
Belki de fazlaca gülmem ondandır,kim bilir?
Ne diyordum?
Tek bi'kare...
Ben ne zaman babamla olan bi'çocukluk fotoğrafıma baksam
aklıma hemen ve her daim nerede okuduğumu hatırlayamadığım şu sözler gelir:
...Yaş almak,evden ayrılmak falan değil,babadan kopmak
bitirir çocukluğu insan hayatında...
Çocukluğu...
Çocuk olmak...
En güzel masumiyet...
Her şeyden bi'haber bir hayat...
En mühim meselenin oyuncaklarının olduğu vakitler...
Ne hoş,ne güzel hayat!
Bilmemek kaybetmeyi...
Sevdiklerinin gidebileceğini hiç düşünmemek...
Şimdi dile getirmesi bile ağır olan kelimelerin anlamlarını
öğrenmemiş olmak...
Ne hoş,ne güzel hayat!
Çocukluk rüyalarınla başbaşa kalmak...
En kıymetli hazinene,rüyalarına sığınmak...
Rüyalar,en güzel masallarıdır çocukların taa ki o masalın
kahramanını kaybedene kadar...
Ne demiştim en başta?
Hesapsız bir yazıydı nereye varacağını bilemediğim...
Bir anda döküldü kelimeler kalemden kağıda..
Bu gece nostalji gecesiydi fotoğrafların..
Eski günleri yad etme vaktiydi.
Biraz sarsar belki,
Biraz ağlatır,biraz güldürür ya da...
Ama en çok hatırlatır,o günleri tekrar yaşatır fotoğraflar.
Yani kısaca iyidir nostalji geceleri. Geri dönüp
yaşanamayacak günleri canlandırır hafızalarda...
Hesapsızdı hayat.
Bi'andaydı.
Kelimeler bir kez çıktığında ağızdan,bir kez yazdığında
kalem onları kağıda gerisi mühim değildi.
Fotoğraf demiştim.
Tek bi'kare.
Bir gecenin özeti olabilirdi,gerisi pek de mühim
olmayabilirdi.
Bazen çok istese de en çok özlediğini rüyasında göremez
insan.
O zaman tek çare ; tek karedir..
Çok güzel bir anlatım. Çok güzel bir resim. Allah yolunu açık etsin güzel evlat.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim...
SilHarikaydı👌 tek bir kare koca bir hayat. .........
YanıtlaSilTeşekkürler..
Sil