Powered By Blogger

Pazar, Mart 19, 2017

Bir Çocuk & Bir Çocukluk


Sığındığım en güzel liman 'çocuk yaşlarım'.
Kıymetli, özel, sakınılası...
Kalbimde sonsuz sevgi, sonsuz umut...
Kafamın içinde sonsuz hayal, sonsuz hayal gücü...
Aldığım her nefeste sonsuzluk hissi ve o hisle var olan 'çocukluğum'.




Yüzümden bir şeyler aktı aktı...
İçim de menekşelendi Hilmi Bey.
Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk.
Hiçbir yere gitmiyor. / Edip Cansever

Gitmesin istediklerimi sıralasam 'çocuk yaşlarım' üst sıralarda yer alırdı herhalde Hilmi Bey.
'O' gidince çocukluğum elimden alınmış gibi hissetmiştim çünkü.
Sanki gökyüzüm yok olmuştu bir anda.
Ama bu gökyüzü bu çocukluk benim için nasıl bir şey biliyor musun?
İçimdeki sonsuzluğu aydınlatan bir ışık demeti gibi düşün.
İçimdeki sonsuzluk çocukluğum.

Yaş almak yeni anılar biriktirmek ne kadar kıymetli ne kadar keyifliyse benim için; geçmişimden anılarımdan uzaklaşıyor olmak hissiyatı bir o kadar kötü bir o kadar keyifsiz...
Bu yüzden hep korktum.
'Unutmak' hep çok korkuttu beni.
Ürküttü.
Beni ve içimdeki kız çocuğunu.
Bilirsin Hilmi Bey kız çocukları korkunca saklanır...
Çok baktım eski fotoğraflara, çok zorladım hafızamı unutmamak için.
O kadar acıttım ki canımı unutacağım çocuk yaşlarımı diye...
'Onunla' birlikte az ama güzel anılar orada çünkü Hilmi Bey.
Unutmamalıydım.
''Çocukluğuma döndüğümde seni bulmak seninle buluşmak çok güzel, güzel adam.'' yazmışım bir gün bir kağıt parçasına.
Anla işte Hilmi Bey, öyle kıymetli bir şey bende bu çocukluk...

Sonra ne oldu, ne yaptın peki unutmamak için diyorsan eğer;
Bir gün hayatıma minicik bir kalp, minicik eller, ışıl ışıl kocaman gözler girdi. 
Boşuna acıtmışım canımı...
O gün her şey değiştiğinde anladım.
Çok güzel güldü, ışıl ışıl gözleriyle baktı.
Sonra o saklanan kız çocuğunu sımsıcak kucakladı.
Ona sıcacık , ışıl ışıl güldü.
O an değişti her şey Hilmi Bey.
Bana çocukluğumu hatırlattı tekrar, içimde korkup saklanan kız çocuğuna çok iyi geldi.
'Çocukla çocuk olmak' varmış ve çok kıymetliymiş anladım.
Meğerse ben unutmayayım diye çabalarken daha çok unutmuşum...
Şimdi her gün yeniden tekrar tekrar hatırlıyorum...


Affan Dede’ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.

Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!/ Cahit Sıtkı Tarancı


Çocukluğunuzu satın almak için Affan Dede'ye para saymanız gerekiyorsa sayın!
Satsın size çocukluğunuzu.
Ne yaşınız ne adınız önemli olsun şu hayatta ne de kim olduğunuz.
İçinizdeki bahar havasını ihmal etmeyin!
Uçurtmalarınızı uçurun, zıpzıplarınıza binmeyi ve çembelerinizi döndürmeyi unutmayın.
Hiç bitmesin şekerleriniz!

Hatırlayın; ne diyor Sezen?
''İçindeki çocuğa sarıl.''
Sarılın, çekinmeyin.
Bir çocuğun sonsuz ve karşılıksız sevgisi, ışıl ışıl gözleri, kötüye dair zerre iz olmayan kalpleri herkese ve her şeye iyi gelir...



             Sen yoksun!
Yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri boşaldı. / Saman Sarısı-Nazım Hikmet


Hayatta tanıdığım en güçlü insan.

Güç deyince aklıma hala gelen tek adam.

Çocukluk günlerimin biricik kahramanıydı.

Şimdi ise yüreğimin gizli kahramanı...

-Di'li zaman çok zor yazılıyor be Hilmi Bey & Affan Dede...-