Babam'a..
Yalnız dilleriyle konuşmaz insanlar. Bazen bir bakış, bir
kalp ve hatta bir yazı her şeyi anlatabilir. Kelimelerin büyüsü bazen ses
tonlarıyla birleştiğinde değil, kağıt ve kalemle buluştuğunda daha anlamlı
olabilir.
Bugün senin ardından kalanlar ile benim kelimelerimin
birleşme vakti..
Çünkü ben kendi içime ağladım hep.
Tebessümlerimin içinde hüzünlerim vardı.
Tebessümlerimin içinde hüzünlerim vardı.
Söylemediğim, söyleyemediğim her şeyi kelimelerime
yükledim.
Onlar benim hazinem oldu.
Onlar benim hazinem oldu.
Bugün o hazinenin kilidini açma vakti..
İçinden çıkacaklarla kucaklıyorum seni.. İçindekilerle
seviyorum..
O hazine benim sana hediyem bugün.
Günün kutlu olsun!
...
İçinde bir yeri sızlayan, hep çocukluğunu anlatma isteği
duyan, kalbi sevgi gözleri yaş dolu bir çocuktum ben.
Ne çok şey sığdırdım o çocuk yaşıma.
Ne çok şey yaşadık, ne çok mücadele ettik.
Hastalığın büyüttü beni.. Hepimiz büyüdük..
En umutsuz anında bile gecenin; bi'ses, bi'nefes ben hep
inandım daha iyi daha sağlıklı günlerin bizi beklediğine. Belki de bu yüzden
sensiz hiç hayal kurmadım ben. Senin olmadığın yerler yoktu düşlerimde.
Senin sesin, senin kokun...
Ama biliyordum!
Her şeyin bir vakti vardı. Ne bir ilerisindeydi ne de bir
gerisinde. Tam da o andaydı her şey..
Ve tüm çocukluğumla veda ettim sana.
Sonra da iyi kalpli bu yeteneksizin kelimelerle olan
yolculuğu başladı.
Senden sonra,
Ve sana..
...
Işıl ışıl bir yalnızlık çöktü üzerime.. Beylik laftı hayat
devam ediyor.
Ediyor muydu? Edebilecek miydim?
İçimdeki bu metruk istasyonu terk edebilecek miydim?
Zaman her şeyin ilacıdır diyorlar ya işe yaramaz sandığım bu
cümle gerçek olacak mıydı?
Önce parça parça kaçtım senden, herkesten ve her şeyden..
Sonra ufak ufak biriktirdim yalnızlığımı, bir amacı olduğuna
inandım. Yazdıklarım beni dinlendirdi, okuduklarım beni kendime getirdi. Bu yalnızlık bana bir amaç edindirdi önce ve sonra amacıma yürüdüğüm yol oldu.
Ve anladım ki; yalnızlıklarımla kalabalıklaştım ben.
Kalabalıkları biliyorum, oralarda atılan kahkahalar ya da attıklarım yasak
değillerdi. Anladım..
Güçlü durmaya çalışırken güçlü olmayı öğrenmek gibi..
Tekliği yaşarken çokluğa hazırlanmak..
Hazırlık vaktiydi..
Yola tekrardan koyulma vakti gelmişti..
İçimde bir yerlerde bir tren misali vagonlar arka arkaya
eklenmeye başlamıştı. Hayatımın hikayesi kaldığı yerden devam ediyordu..
Etmek zorundaydı.
Çünkü biliyordum.
Ben değişmeden değişmeyecekti bu yol..
Ama yalan yok! Senden sonra uzun bir süre oturtamadım taşları
yerine..
Bütün lambaları kapatıp sadece gece lambasını yaktım
hayatımın. Ama farkındaydım. Aydınlık o acının içindeydi ve önce o acının içine
girmem gerekecekti..
Olacaktı, başaracaktım!
Nereden geliyordu bu çocuksu umut, bu güç, bu inanç
bilemiyorum..
Tek bir şeyi çok iyi biliyordum.
Öyle iyi biliyordum ki..
Öyle şanslıydım ki..
Her insanın ailesi ve biriktirdikleri zor anların
kurtarıcısı,yol göstericisi olurdu..
Öyle de oldular..
...
Bir kitapta okumuştum.
Şöyle diyordu yazar gidenler için;
"Bir elleri hep Tanrı ile bir elleri ise yeryüzünde hep
bizimledir."
Öyle miydi?
Yüreğin bizimle olsun yeterdi. Geride bıraktığın cismin
toprağa karışıp gidecekti zaten, -ki gitti..
Gittin.
Bir şey oturdu içime, kaldım öylece.
Yok olmak, toz olmak istedim.
Varlığım orada olmasaydı keşke.
Gelip alsalardı beni.
Sessiz sedasız kaybolsaydım..
Olmadı...
Kendim gibi tamir edecektim kalbimi. Kimseye yol yordam
sormazsam eğer daha iyi ederdim. Çünkü kimsenin formülü tutmayacaktı bir
diğerinde. Biliyordum..
Bir formülüm de yoktu zaten..
Ama hep hayal ettim ben. Farklı bir boyutta da olsa sen hep
bizimle olacaktın.
O hastalıklardan yorgun ama içindekilerle güçlü kalbin bir
ruha aitti ve o ruh asla ölmeyecekti.
Mizacı sert adam,
Duruşu heybetli adam,
Dilinde sevdiği küfürler,yufka yürekli ama belli etmeyen
adam.
Koca adam!
İyi ki geçtin bu dünyadan!
Şimdi düşünüyorum;
Herkesin bir şarkısı olsaydı şu hayatta seninki ne olurdu
acaba?
Bilemiyorum.
Ama şu sözleri tüm çocukluğumla sana armağan ediyorum.
Benzemez kimse sana/
Tavrına hayran olayım...
Ve ben;
Tüm bunları yazarken fonda hep tek şarkı çaldı.
Kolay olmayacak.
Elbet üzüleceğiz.
Mutlaka bir iz bırakacak..
Haklıydı Sezen!
Hiç kolay olmadı.
Çok üzüldüm.
Çokça iz bıraktı.
Ama hayat böyleydi...
Seninle veda ettiğim içimdeki çocuk,
o gün bir dilek diledi.
Belki bi'vakit;
Aynı büyülü zaman diliminde,
Aynı düşte buluşacaktık biz...
Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Selin'im...
YanıtlaSilCanım benim.. Çok teşekkür ederim,hislerimiz ortak..
SilBiz seni pamuklara sarip sarmaladik buyu diye, sen de kelimelerini.. Keske koca yurekli babam da gorebilseydi, okuyabilseydi. Eminim bi yerlerden izliyor ve gurur duyuyor bizimle. Babalar gunun kutlu olsun canim babam, senin de kalemine ve yuregine saglik canim kizim
YanıtlaSilBenim kelimelerim belki de hepimizin ortak kelimeleri, ya da mutlaka sizden de bi parça var.. Keşke... Seni seviyorum canım ablam,anne yarım..
SilNe güzel bir hediye vermişsin koca yürekli Adam'ın kızı...
YanıtlaSilBen sana 'canım benim..' diyeyim,sen içindekileri anla.. :)
SilAncak bu kadar güzel anlatılırdı Selinim... O kocaman yüreğine sağlık... Keşke görebilseydi bu günleri eminim gurur duyardı baban seninle...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ablacım.. Keşke.. Ama hissedebildiğine inanıyorum..
SilSeloşummm canım benim... Hayata parmak çocuk olarak ayak basan bir minik yüreğin, gün gelip kendi çocukluğu ve hayatı ile birlikte başkalarının da ruhuna parmak basan koca bir yüreğe dönüşmesinin güzelliği bu işte... Kalemine sağlık...
YanıtlaSilÇok çok teşekkür ederim ablacım..
YanıtlaSilHarika!!! Kalemine, yüreğine sağlık. Gözyaşlarımın arasından okurken epey zorlandım, ama değdi...
YanıtlaSilTeşekkür ederim..
YanıtlaSil