Powered By Blogger

Cumartesi, Haziran 17, 2017

Kilitli Günlüklerim Yolculuğu

İki yıl önce bir cumartesi günüydü.
20 Haziran.
Verdiğim bir kararı yerine getirmek üzere bilgisayarımın başına geçmiştim.
İlk yazımı buraya bırakıp, kaçacaktım...
Bıraktım ama kaçamadım.

O'ndan sonra kelimelere sığındığımı, iyi olmak ve iyi kalmak için mücadele ettiğimi ve bu mücadelemin en kıymetli destekçilerinden birinin de kelimelerim olduğunu yazmıştım daha önce...
İşte o uzun zamanda biriken kelimeler, bir araya gelmeye başlamış ve bana bir şeyler anlatıyorlardı.

Kelimelerin bana anlattıklarını belki başkaları da okumalıdır diye düşünerek çıktım bu yola.
Ve bu yola çıkarken beni heyecanlandıran ve umutlandıran tek şey 'tek bir kişinin kalbine bir mum ışığı kadar dahi olsa bir aydınlık verebilmek' idi...
Birilerine iyi gelebilir miyim hissiyatı çok kıymetliydi benim için.

Ve kuyuya ilk taşı attım.
Tam kaçacaktım, mail kutuma bir mail düştü.
Hiç tanımadığım birinden, bir kız çocuğundan mesaj...
Benimle aynı acıyı yaşamış, kelimelerime ağlamış.
Ama aynı zamanda kelimelerim ona güç olmuş!

O mailden sonra kaçmaktan vazgeçtim, yazmaktan vazgeçmedim...
Teşekkür ederim sana güzel kız.
Kalbin hep sevgi ile dolsun!

Ve bir teşekkür daha...
İlk yazımı yayınlamadan önce ilk okuyan, kilitli günlüklerimin taslağını ilk gören, ilk onayımı aldığım dostum, canımın içi Ezgi Tanır'a...

İlk okuyan, son okuyan, arada girip okuyan, denk gelip okuyan, beğenen, beğenmeyen herkese bin teşekkür!
Kırıp üzdüysem affedin, kelimeler hep sevgiyle doldursun içinizi...

Nice yazı ile burada kalabilmek dileğimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder